Özel Fatma Hatun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzman Doktoru Tekin Atak, uykunun; yaşam için gerekli, tüm vücudun dinlendiği, tazelendiği önemli bir onarım süreci olduğuna ve uykunun yapısının sağlıklı olması halinde birçok hastalıktan korunulacağına dikkat çekti.
Özel Fatma Hatun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzman Doktoru Tekin Atak, günümüzde insanların uykuya yeteri kadar zaman ayıramadığı ve az uyuduğunu belirterek, “İnsanların uyumaktan dolayı hastalanacağını düşünmesi ve bu hastalığın ömrünü kısaltacağını bilmesi zor bir durumdur. Bu nedenle Dünya Uyku Günü gibi etkinlikler düzenlenmekte ve hastalığın bilinirliğinin arttırılması için gayret edilmektedir. Bu yıl 13 Mart Dünya Uyku Günü olarak belirlendi. Uykunun yapısının sağlıklı olması halinde birçok hastalıktan korunulacağı ve ruhsal yönden de iyi ve sağlıklı olunulabileceği vurgulanmaktadır” dedi.
UYKU SORUNLARI
İnsanların yaklaşık yarısının hayatlarının bir döneminde uyku sorunundan etkilendiğini ve 85’ten farklı uyku hastalığının tanımlandığını bildiren Uzman Dr. Tekin Atak, şunları kaydetti:
“Uyumak insanların bazılarında hastalığa neden olmaktadır. 85 adet uyku hastalığı tanımlanmıştır. Bunlardan tıkayıcı uyku apnesi en sık görülen uyku bozukluğudur. Halkımız arasında ''dili boğazına dolandı'' diye bir tabir vardır. Bu hastalığı anlatmak için en uygun tabirdir. Uyanıkken olmayan, ancak uyurken, genelde dil kökü, yumuşak damak( küçük dilin devamı) arasında tıkanmaya bağlı solunum durması oluşmaktadır. Uykuda solunumun durması, buna bağlı vücuda yeterli oksijen gitmemesi sonucu beyinsel uyanmalar, ardından horlayarak nefes almayla seyreder. Gece boyunca defalarca bu olay tekrar edebilir. Saatte 5 ten fazla nefes durması oluşursa uyku apnesi hastalığı tanısı konulur. Yaklaşık toplumun % 5'inde görülmektedir. Çocuklardan başlamak üzere her yaş grubunda görülebilmektedir. Şeker, yüksek tansiyon, kalp hastalığı olanlarda, felç geçirenlerde uyku apnesi görülme oranı % 70'lere ulaşmaktadır.
Uyku apnesinin belirtileri hakkında bilgi veren Atak, “Horlamak, başkası tarafından uykuda nefes durmasının görülmesi, sabahları yorgun, baş ağrısı, ağız kuruluğuyla uyanmak, geceleri idrara sık çıkmak, uykuda terlemek, gündüz uyku gelmesi, unutkanlık, sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu, cinsel isteksizlik olarak sayılabiliriz” şeklinde konuştu.
Bu tarz şikayetleri olanların mutlaka uyku apnesi yönünden incelenmesi gerekmektiğini söyleyen Atak, “Uyku apnesi tanısı için hastaların 1 gece hastanede yatmaları ve adete uykudaki durumlarının filminin çekilmesi gereklidir. Ülkemizde uyku merkezlerinin sayısı artmakla beraber gerek teşhis gerekse tedavi için her hastaların 2 gece uyku laboratuvarında yatması gerekmesinden dolayı iki yıla varan randevularla çalışılmaktadır. Zaman alıcı ve emek yoğun bir işlemdir” ifadelerine yer verdi.
Uyku sorunları ve tedavi şekilleri hakkında açıklamalarına devam eden Atak şunları kaydetti;
“Hastaların ilk gece yatışlarında tüm geceki uykuları incelenmekte ve uyku apnesi olup olmadığı, var ise ağırlık durumu tespit edilmektedir. Kulak burun boğaz muayenesi yapılarak uygulanacak tedavi şekline karar verilmektedir.
Günümüzde bu hastalığın tedavisini sağlayacak bir ilaç yoktur. Başlıca tedavi yöntemleri ,cerrahi, ağız içi araçlar ve Cpap cihazlarıdır. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın kilo vermek, alkol, sigara kullanımı varsa kesilmesi, diğer hastalıkların ilaç tedavisine devam edilmesi gerekli ve faydalıdır.
Hastaların bir kısmında üst solunum yollarında tıkanıklığa neden olan, bademcik, geniz eti, burunda doğuştan yada sonradan oluşan daralmalar, polipler, bazen iyi yada kötü huylu tümörler ameliyat edilerek sorun ortadan kalkabilir.
Hafif uyku apnesi olan, yada diğer tedavi yöntemlerini kabul etmeyen hastalarda diş hekimlerince ağız içine yerleştirilen araçlarla tedavi mümkündür.
Hastaların büyük çoğunda ,uykuda burundan takılan bir maskeyle nefes durmalarını engelleyen basınçta ayarlanmış Cpap cihazları kullanılmaktadır. Başlangıçta tereddüt edilse de bu cihazlardan yarar görülmesi nedeniyle hastalar kolayca alışmakta düzenli kullanmaktadırlar.”
2008 yılından bu yana tüm dünyada Mart ayında “Dünya Uyku Günü” etkinlikleri yapıldığı ve bu yıl 13 Mart’ın Dünya Uyku Günü olarak belirlendiğini de sözlerine ekleyen Atak, “Uyku apnesi olan tedavi görmeyen hastaların, % 40'a yakını 8 yıl içinde kalp damar hastalıkları ,felç gibi nedenlerle hayatını kaybedebilirler. Uygun tedaviyle yaşam süresinin uzadığı gösterilmiştir” dedi.
Özel Fatma Hatun Hastanesi Nöroloji Bölümü Hekimi Uzman Doktor Nihal Duran, insanların en çok karşılaştığı Migren, Alzheimer ve Beyin kanaması ...
GECELERİ YAŞADIĞINIZ ŞİDDETLİ KAŞINTILARINIZIN SEBEBİ UYUZ OLABİLİR
SOĞUK ALGINLIĞINDA ISRARLA SERUM İSTEMEYİN...
ARTIK FRENE BASMANIN ZAMANI GELMEDİ Mİ? GİTTİKÇE OBEZLEŞİYORUZ…
ALPPLAS - ACRON - BOLUPLAS ÇALIŞANLARA ÖZEL KOAH SEMİNERİ
OGM Çalışanlarına Sağlıklı Beslenme Önerileri
Okul Döneminde Çocuklarımız Nasıl Beslenmeli?
Soru, Görüş, öneri ve eleştirilerinizi sitemiz aracılığıyla bize iletebilirsiniz.