KADINLAR BUNU İHMAL ETMEMELİ...
YILDA 1 KEZ YAPTIRIN, TEMİZSE 5 YIL RAHAT EDİN…

Dünyanın pek çok ülkesinde artık ileri seviyede rahim ağzı kanseri görülmemesine rağmen; Türkiye’de kadın doğumun mahrem bir alan olması, korkular ve endişeler nedeniyle kadınların kontrolleri aksattığı için hala ileri evre rahim ağzı kanseri görülebildiğini söyleyen Özel Fatma Hatun Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Jin. Op. Dr. Alev Uygun Akaltun, kadınların yılda 1 kez mutlaka kontrollerini yaptırması gerektiğini belirtti.

Özel Fatma Hatun Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Jinekolog Operatör Dr. Alev Uygun Akaltun, dünyada artık ileri evre rahim ağzı kanseri görülmemesine rağmen Türkiye’de ise kadınların mahrem alan olması, korkması ve endişe etmesi nedeniyle kontrollerini yaptırmadıkları için hala ileri evre rahim ağzı kanserlerine rastlandığını  kaydetti.

YILDA 1 GENEL MUAYENE ŞART

Rahim ağzı kanserinin genital kanserler arasında öldürücülüğünün yüksek olan bir kanser türü olduğuna dikkat çeken Akaltun, bu kanser türünün geç dönemde bulgu vermesi nedeniyle ileri evrelerde saptanabildiğini belirtti. Alaltun, “Hastalarımız malum, kadın doğumun biraz mahrem bir alan olması, korkular, endişeler nedeniyle takiplerini ve kontrolleri aksattığı için bu kadar ileri evrede saptanıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde artık rahim ağzı kanserini bu kadar ileri evrelerde görmüyorlar. Ancak bizde hala ileri evre rahim ağzı kanseri görebiliyoruz. Rahim ağzı kanserinden korunmanın da yolları var. Onun haricinde kanser çıkmadan önce bunu saptayabilmemizin yolları da var. Çok basit testler bunlar. Öncelikle her kadının yıllık genel bir kadın doğum muayenesi yaptırması lazım. Rahim ağzına bakılıyor ultrasonla yumurtalıklara, rahime, tüplere, karın içerisindeki organlara çok rahat bakabiliyoruz”

İLİŞKİ SONRASI KANAMA KANSER HABERCİSİ OLABİLİR

Rahim ağzı kanserinin ilişki sonrası kanamayla bulgu verebildiğini söyleyen Akaltun, “Hiçbir şikayet olmaksızın rahim ağzı kanserine dönüşmeden önce bunların prekanseröz denilen lezyonları var. Yani baktığımızda rahim ağzında şüpheli bir alan görüyoruz. Biz genelde oradan küçük bir biyopsi planlıyoruz. Bazen sadece aldığımız rahim ağzı kanser testi halk arasında bilinen deyimiyle, bizim tabirimizle pap simir testiyle orada şüphelenilen hücreler görüp biz bunun üzeriden gittiğimizde ileride belki 15 yıl sonra kansere dönüşebilecek bir lezyonu biz önceden tespit edip önüne geçebiliyoruz. Aslında dediğim gibi çok basit ve kolay yöntemlerle bu kanserden bir miktar da olsa korunabilmek en azından çıkmadan, ilerlemeden bunu saptayabilmek mümkün” diye konuştu.

PAP SMEAR VE HPV NEDİR?

Rahim ağzı kanserine HPV denen virüsün neden olduğunu söyleyen Akaltun, uygulanan Pap smear testi için “Rahim ağzı kanseri dediğimiz şey, pap smear testi biz normal, genel jinekolojik muayenenin bir parçası olarak görüyoruz. Aynen hastaların doğum masası olarak bildiği masaya alıyoruz. Özel bir aletle rahim ağzını görüyoruz. Gözümüz görerek rahim ağzından  kulak çubuğu kadar küçük bir çubukla rahim ağzından bir sürüntü alıyoruz. Asla bir parça değil, can acıtan bir işlem değil, kanama yapan bir işlem değil. 10-15 gün içerisinde bize patoloji sonucu geliyor. Patoloji sonucu temiz gelirse, eğer eşlik eden bir de HPV testi yaparsak o da aynı şekilde alınıyor. İkisi de temiz gelirse 5 yıl içinde herhangi bir test yaptırılmasına gerek kalmıyor. HPV dediğimiz rajim ağzı kanserine yol açan bir virüs. Bu virüs size geldiğinde illâ yüzde yüz kanser yapacak diye bir şey yok. Bunların tipleri var. Yüksek riskli tipler, düşük riskli tipler dediğimiz. Yüksek riskli tip varsa bunun kansere dönüşme riski nedeniyle biz hastalarımızı daha yakın takip ediyoruz. Yani bize ‘Bu hasta gözünün önünde bulunsun, bunda risk var’ diyor. Bu, uyarıcı bir test aslında. Çok basit bir test, can acıtıcı bir test değil dediğim gibi” diye konuştu.