Erken teşhiste tedavisi hiç de zor olmayan ama önlem alınmadığı takdirde uzun vadede kansere bile yol açabilen reflü hastalığına ilişkin tüm merak edilenleri Özel Fatma Hatun Hastanesi İç Hastalıkları doktoru Uzm. Dr. Murat Yapıcı’ya sorduk. Dr. Yapıcı hastaları uyararak, “Reflü uzun süre tedavisiz kaldığında yemek borusu kanserine sebep olabilir” dedi.

Reflüye dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çok sık rastlanıyor. Kelime anlamı "geri kaçmak" olan reflü, mide asidinin yemek borusuna geri gitmesiyle oluşuyor. Her yaşta karşımıza çıkabilecek hastalığı, Özel Fatma Hatun Hastanesinin başarılı İç Hastalıkları doktoru Uzm. Dr. Murat Yapıcı anlattı.

Reflü hastalığında hastada oluşacak şikayetleri sıralayan Dr. Yapıcı, mide yanması hakkında şu açıklamaları yaptı;

“Mide yanması çok geniş bir kavram. Bir çok sebeple hastalar bu şikayetlerle başvurabiliyorlar. Öncesinde mide yanması ile oluşacak semptomlar da bir yutma güçlüğü vardır. İkinci olarak ta göğüs arkasında ağrı mevcuttur. Üçüncü olarak ta yemek borusuna mideden asit kaçmasına bağlı yanma hissi vardır. Ayrıca mide ülserlerinde görmeye alıştığımız karın ağrıları ile beraber sırta vuran ağrılar, mide de şişkinlikler, gazlar, geğirmeler belirti olarak vardır. Bunların her biri hastanın hikayesiyle beraber değerlendirildiğinde farklı anlamlar ifade eder.”

STRES, SİGARA VE ALKOL KULLANIMI HASTALIĞI TETİKLİYOR

Yemek borusunun mukozası mide mukozasının farklı olduğunu belirten Dr. Yapıcı, “Reflü olarak tanımlanan hastalıkta, yemek borumuzda yer alan iki adet kapak vardır ve bu kapaklar yediklerimizin aşağıya doğru hareket etmesini sağlarlar. Bu kapaklar mide asidinin yukarı çıkmasına da engel olurlar. Bir çok sebep kapakların bu durumunu bozabilir. Stres, sigara kullanımı, alkol kullanımı, acılı baharatlı yemekler, kilo fazlalığı gibi bir çok etken bu kapaklara zarar verebilir. Bunun sonucunda mide asidi yemek borusuna kaçabilir. Yemek borusunun mukozası mide mukozasından farklıdır ve tahriş olur. Ciddi bir yanma hissi ve ağrı oluşturur” dedi.

“REFLÜ KALP KRİZİNİ TAKLİT EDEBİLİR”

Reflünün  pek çok durumla karıştırılabildiğini söyleyen Yapıcı,”Kalp krizini taklit edebilir. Göğüs ağrılarını taklit edebilir. Hastadan alınacak iyi bir hikaye ve sorgulama ile tanı koymak mümkündür. Hastalarda yutma güçlüğü, yemek borusunda yanma, şişkinlik, göğüs arkasında ağrı, midede yanma, geğirme, ağza acı su gelmesi gibi bu tip belirtiler olduğunda ilk yapması gereken şey iç hastalıkları uzmanına veya gastroenteroloji uzmanına müracaat etmektir” ifadelerine yer verdi.

“BAŞARI ORANINI ARTTIRAN ÇOK GÜÇLÜ İLAÇLAR VAR”

Teknolojik gelişmeler nedeniyle reflü hastalığının tanı metotlarının kolay olduğunu belirten Yapıcı, “Endoskopi yöntemiyle mideye inilerek net bir tanı koyulabilir. Reflüde bizim için önemli olan şey uzun sürmüş ve tedavisiz kalmış reflüler de yemek borusunun alt ucunda gelişen ülserlerdir. Sık sık tedavisiz kaldığında mide mukozasının yemek borusu tarafına geçmesi olarak tanımlanabilecek olan kanser başlangıcı olarak tanılanabilecek bir lezyondur. Yemek borusu kanserine sebep olabilir. Hastalık sebeplerinden giderek tedavi yöntemi belirlenir. Örneğin mide fıtığı varsa bu cerrahi olarak düzeltilebilir. Sebebe yönelik tedavi söz konusudur. İlaç tedavileri yapılabilir. Elimizde tedavide başarı oranını arttıran çok güçlü ilaçlar var, eskisi gibi değil” şeklinde konuştu.